Tasarımlarımla güçlü ve feminen kadını canlandırıyorum’

Kişiye özel tasarımlar yapan Sibel Karakaşlı, tasarımlarında her zaman ‘Bir kadın kendini acaba nasıl daha güzel ifade edebilir’ felsefesiyle hareket ediyor. Kadın vücudundan ilham alan Karakaşlı, hayal dünyasını kumaşlara yansıttığı tasarımlarında, güçlü ve varlığı ile iletecek bir mesajı olan kadını ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Sibel Karakaşlı ile birbirinden özel tasarımlarının detaylarını ve markasının hikayesini anlattığı bir çekimde buluştuk; o esnada Minel Karakaşlı da annesi için gönüllü modellik yaparak koleksiyondan en özel parçaları giydi ve objektifimize birbirinden özel pozlar verdi.

Design Work by Sibel Karakaşlı markasının ortaya çıkış hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

İyi giyinmek kendimi bildim bileli benim tutkum oldu. Kendimi içinde görmeyi hayal ettiğim kıyafetleri hazır giyimde bulamadığım için kendi atölyemizde tasarlamaya başladım. 2000 yılının başıydı ilk adımı attığımda. Kendi tasarladığım ve diktirdiğim ilk gömlek çok dikkat çekti. Arkadaşlarım önce sipariş verdiler, tabii arkadaşlarım da o yılların influencer’larıydı. Sonra da bu iş hızla büyüdü. Önce özel gömlek diktirmek isteyenlerle başladı; sonra ceket, smokin ve kokteyl kıyafetleri ile devam etti.

Her tasarımcının farklı yaratım süreçleri oluyor. Siz koleksiyonunuzun oluşum sürecinde neler yaşadınız?

Benim yaratım sürecim aslında içinde görmeyi hayal ettiğim kadını ayrıştırmakla başlıyor. Önce o kadını tasarlıyorum. Sonra da ona göre tasarımları yaparak su gibi akıyor.

Tasarımları yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?

İlhamımı her zaman kadın vücudundan alıyorum. Tasarımlarımda her zaman ‘O kadın kendini nasıl daha güzel ifade edebilir’ felsefesi yatıyor. Giyimimiz doğrudan kendimizi ifade şeklimiz. Odağım ise kadının kendini içinde güvenli, güçlü, feminen hissedeceği tasarımlar. Arkadaşlarımdan, müşterilerimden, beğendiğim ve hayran olduğum aktrislerden, sporculardan, iş kadınlarından, politikacılardan açıkcası kadının varlığından ilham alıyorum. Kadının canlılığı ve renkleri bana ilham veriyor.

Yeni koleksiyonunuzda kullanmaktan en keyif aldığınız materyaller hangileri?

Pandemi hepimizi etkiledi. Eve ve içe kapanılan bir dönem oldu. Bu sıra dışı dönemin ardından iç açıcı, renkli ve parlak kumaşlar beni çekti. Daha çok kadının içindeki enerjiyi, coşkuyu ve renkleri yansıtan kumaşları kullanmayı tercih ettim.

Koleksiyonunuz nasıl bir çizgiye sahip?

Koleksiyonum, feminenliği vurgulayan maskülen bir çizgiye sahip. İçerisinde ise canlı renkleri, enerjiyi ve coşkuyu barındırıyor diyebilirim.

Sizin markanızın en akılda kalıcı özelliği nedir peki?

Kişinin vücuduna göre hazırlanması ve kişiyi vücudunun en iyi halinde göstermesi, aynada gördükleri kişiye aşık olmaları ve hayatın içine bu şekilde karışmaları olarak özetleyebilirim.

Sibel Karakaşlı’nın tasarımları kimlere hitap ediyor, tasarımlarınızı yaratırken kafanızda nasıl bir kadın canlanıyor?

Güçlü, feminenliği ile gurur duyan, konuşacak sözü ve varlığı ile iletecek bir mesajı olan, güvenli ve keyifli bir kadın canlandırıyorum. Her kadın birbirinden farklı ve olağanüstü bir tınıya sahip. Bu yüzden de bence tasarımlarım tüm kadınlara hitap ediyor.

Perakende sektörünün yaygın olduğu günümüzde, kişiye özel tasarımlar yapmanın zorlukları ya da avantajları hakkında neler söylersiniz?

Kendine özel üretilmiş tasarımlar giymeyi deneyen ve bunun tadını alan bir kadın bunu bir daha bırakamıyor. Benim seneler içindeki gözlemim bu şekilde. Her kadının vücut şekli farklı. İnce vücutlu bir kadın bile perakende kalıpları ile tam mutlu değildir aslında. Sadece mecburen feragat ediyordur; ya kol boyundan ya belinden ya vücudunu sarması veya oturuşundan. Ayrıca kişinin hayalindeki kıyafete sahip olurken aynı zamanda hiçbir şeyden feragat etmemesi de bana göre çok güzel bir ayrıcalık diye düşünüyorum.

Perakende markalar ve tasarımcı iş birlikleri de son dönemlerde epey revaçta.

Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Bu birlikteliklere bayılıyorum. Bu şekilde tasarımcı, vizyonunu geniş kitlelerle paylaşabiliyor.

Eşiniz Ferruh Bey sektörün duayen isimlerinden biri. Tasarımları yaparken fikir alışverişinde bulunur musunuz?

Ben zaten kendimi Ferruh Karakaşlı okulunun mezunu olarak görüyorum. Amerika’da eğitim alsam da Koç Ailesi ile birlikte çalışma fırsatı bulsam da en zorlandığım Ferruh Karakaşlı’nın okulu oldu. En çok beni eleştirdi. Çok zorlandım ama mezun oldum. Her tasarımımın arkasında onun vizyonu var.

Kızınız Minel de birçok konuda size destek oluyor diye biliyoruz. Biraz ondan da bahsetmek ister misiniz?

Minel benimle birlikte kumaşların arasında atölyede büyüdü. Çocukluğundan beri en büyük ilgisi hep moda ve tasarımdı. Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra tasarımlarıyla London School of Fashion’ın da dahil olduğu birçok okuldan kabul aldı. Bir süre Londra’da okudu, şimdi bizimle birlikte çalışıyor. Tasarım bölümünde başarılı işler yapıyor. Ayrıca moda çekimleri ve styling de yapıyor. Çalıştığımız bazı dizi projelerinde ve kliplerde styling yaparak birçok projede yer aldı. Son olarakta benim defilemin stylingini üstlendi. Her zaman en büyük destekçilerimden biri kendisi.

Similar Posts

Bir yanıt yazın